BOŞALTIM SİSTEMİ VE
BÖBREKLER
Not: Öğrenciler Sarı renkli alanları defterlerine not
olarak geçirmelidir resimleri geçirmenize gerek olmadığı gibi diğer bilgilerde
günlük hayatta kullanacağınız ekstra bilgilerdir
Boşaltım sistemimiz vücudumuzdaki zararlı atıkları
ve vucudumuzda fazla tuz ve suyun vucuttan dışarıya atılmasınız sağlar
Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için
enerjiye gereksinim duyarlar. Bu enerjiyi de besinlerden temin ederler. Dış
ortamdan alınan büyük moleküllü besinler sindirim organlarında parçalanarak,
dolaşım yoluyla hücrelere taşınırlar. Hücre içinde mitokondrilerde oksijen ile
yakılarak enerji elde edilir. Bunun sonucunda
artık maddeler oluşur. Bu atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması
gerekir.
Boşaltım, hücrede metabolik
faaliyetler(Besinlerin Oksijenle Yanması) sonucu oluşan atık maddelerin boşaltım
organlarından dışarıya atılmasıdır.
Boşaltım Sisteminin Görevleri :
·
***Hücrede metabolizma(besinlerin yakılması) sonucu
oluşan artık ve zararlı maddelerin(***üre) ,yine vucudun dengesini sağlamak
adına vucuttaki fazla tuzu ve suyun kan yoluyla böbreğe getirilip böbrekten süzülerek dışarıya atılmasını sağlar.(Böbrekler)
·
Ayrıca akciğerlerde vucutta besinlerin yanması sonucu
oluşan oksijeni dışarı atılmasını sağlar
·
Kanın
asitlik-bazlık dengesini ( pH ) sağlar.
·
Kanda
ve vücut sıvısında bulunan su-tuz dengesini sağlamak, bu sayede hücrelerle
çevre arasında uygun bir ortam oluşturmak.
·
Böbrek
üstü bezlerinden salgılanan hormonlarla kan ve hücredeki metabolik faaliyetleri
düzenlemek.
·
Boşaltım Maddeleri :
·
SU : Zararlı değildir fakat vucudun dengesinin sağlanması için fazla suyun
dışarı atılması gerekirBüyük moleküllü besinlerin ( Karbonhidrat, yağ, protein ) hücrelerde yakılması
sonucu( solunum olayında) ortaya çıkar. Su böbreklerden, derideki ter bezlerinden
ve akciğerler ile dışarıya atılır.
·
KARBONDİOKSİT : Organik besinlerin ( büyük
moleküllü besinler Karbonhidrat,Yağ ve Protein ) hücrede yakılması sonucunda su
ile birlikte ortaya çıkar. Akciğerlerden dışarı atılır.6.Sınıfta
görmüştünüz
·
ÜRE: Proteinlerin hücrede parçalanması sonucu , yani proteinlerin
hücrede yakılması sonucu oluşur. Çok zehirli olan amonyak karaciğerde üreye
çevrilir. Üre böbreklerde üretilen idrarla dışarı atılır. Eğer amonyak karaciğer tarfından üreye
çevrilmiş olmasaydı bizim onu
vucudumuzdan atamamız nerdeyse imaknsız hale gelirdi.
·
Atık Maddeleri Vücudumuzdan Uzaklaştıran Boşaltım Organları :
1- AKCİĞER : Kan içinde bulunan Karbondioksit
ve suyu, soluk verme esnasında vücut dışına atan organımızdır.
2- DERİ : Vücudumuzdan suyun ve
suyla birlikte tuzun fazlasını terleme yoluyla dışarıya atar
3- BÖBREKLER : Kan içinde bulunan fazla su tuz ve zararlı madde
olan üreyi süzerek idrar şeklinde suyla birlikte vücuttan uzaklaşır
4- KALIN BAĞIRSAK: Safra ve
besin artıklarını dışkı şeklinde vücudumuzdan uzaklaştırır
5- Proteinlerin hücrede sindirilmesi
sonucunda oluşan amonyağı, daha az zehirli olan üreye dönüştürür.
Boşaltım Sistemi Böbrekler :
1- Böbrek : 120-150 gr. ağırlığında, bel bölgesinin arka tarafında bulunan, çukur kısımları birbirine dönük
fasulye şeklinde iki organdır. Dıştan içe doğru gömlek, kabuk, öz ve
havuzcuk denilen 4 bölgeden oluşur.
Böbreğe
kalpten kan getiren damara böbrek atar damarı denir ve böbrek atar damarı
içerisinde oksijen ve boşaltım ürünleri yani zararlı atılması gereken ürünler bakımından
zengin kan bulunur.(ama böbreğe gelen bu kanda atılması gerekn zararlı maddeler
olduğu gibi yararlı bir çok maddeler vardır) Böbrekten kanı kalbe götüren damara
ise böbrek toplar
damarı denir.
Böbreğin yapısında çok
sayıda nefron adı verilen süzme hücreleri
bulunur (içtiğiniz çayın süzgeci gibi düşünebilirisiniz). Nefronlar Böbreğin öz
bölgesinde bulunur (yukarıda şekilde çizgi çizgi gözüken kısım kivi meyvesi ortadan
ikiye keserseniz gördüğünüz çizgi çizgi kısımlara çok benzer görüntü olarak). Nefronlar
Böbrek atardamarı ile böbreğe gelen kanı
alarak tıpkı bir süzgeç gibi kanın içerisindeki zararlı madde üre yi ve
atılması gereken su ve tuzu süzerek süzdüğü bu maddeleri havuzcuk adı verilen
böbreğin çukur kısmında toplar ****işte bu toplanan
ve içerisinde üre,su,tuz v.b bulunan sıvıya
idrar diyoruz.Böbreğin havuzcuğunda toplanan idrar daha sonra üreterler(idrar kanalları )vasıtasıyla idrar torbasına
gelir idrar torbasında belli bir seviyeye geldiğinde ise üretra adını verdğimiz kısımdan dışarıya atılır
böylece vucuda zararlı olan üre,fazla olan su ve tuz dışarı atılarak boşaltım
yapılmış vucudun dengesi ve sağlığı korunmuş olur
Nefron : Bir
nefron böbrek atar damarından gelen kandaki zararlı ve yararlı maddeleri ayrıştıran
süzgeçlerdir böbreğin yapısında milyonlarca vardır.zararlı ve atılması gereken
maddeleri (üre ,su ve tuz) idrar olarak böbreğin havuzcuk kısmına süzerken yararlı
maddeleri (besin v.b)ise yukarıda bırakarak tekrardan kan dolaşımına katılması
için böbrek toplardamarına aktarır.
Çok
önemli Not: Nefronlar böbreğin havuzcuk kısmına sadece idrarı
oluşturan üre,tuz ve suyu süzmelidir eğer bir insanın idrarında kesinlike protein veya besin glikoz bulunmamalıdır bulunuyorsa böbrek yani
nefrnlar süzme görevini tam olarak yapmıyor demektir
2- İdrar Kanalı ( Boşaltım Kanalı ) : İdrar Kanalı böbreklerden çıkıp idrar sıvısının idrar kesesine
taşınmasını sağlayan, sağ ve solda olmak üzere 2 adettir.
3- İdrar Kesesi ( Mesane,) : İdrar Kesesi kaslı
bir yapıda olup,
normalde 300-500cm³ idrar alır. Kesede biriken idrar miktarı 200 cm³ ü geçince kaslar kasılır ve insanda tuvalete gitme
duygusuna neden olur.
4-
Üretra : İdrarın
idrar kesesinden dışarı atıldığı boru şeklindeki yapıdır. Sağlıklı bir insanda
günde 1-1,5 lt. idrar oluşur.
İdrarın bileşiminde genel olarak su, üre, inorganik tuzlar bulunur. İdrarın
rengi ve miktarı yenilen besine göre değişir. İnsanın idrarında kan proteinleri
ve glikoz bulunmaz. İdrarda glikoza rastlanması şeker hastalığının belirtisidir
Boşaltım sisteminin sağlıklı ve
düzenli çalışması için ;
1-
Böbrekler üşütülmemelidir.
2-
Gerekenden az su içilmemelidir.
3-
Baharatlı yemekler yenmemelidir.
4-
Çok tuzlu gıdalar tüketilmemelidir.
5-
İdrar uzun süre tutulmamalıdır.
6-
Diş çürükleri en kısa sürede tedavi edilmeli,
boğaz iltihaplanmasında doktorun verdiği tedavi yarıda kesilmemelidir.
7-
Ağrılı işeme ve iltihaplı akıntı
görülmesi durumunda hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
8-
Böbrek iltihabı rahatsızlıklarında
tedavi yarıda kesilmemeli, ilaçlar düzenli kullanılmalı, tedavi sonrası
kontrollere gidilmelidir.
Böbrek
Rahatsızlıkları ve Tedavi yolları:
1-Böbrek Taşı:
Böbrek veya
idrar yollarındaki bir arızadan dolayı,idrar içindeki erimiş haldeki kristallerin
çökerek birleşmesiyle böbrek taşı oluşur.Taş böbrekten idrar yoluna geçerse
ağrı ve idrarda kan görülür.İdrar yolundan idrar torbasına düşmemesi halinde
ağrı şiddeti artar.Ameliyatla bu taşalar alına bildiği gibi son yıllarda
ültrason dalgaları ile taşların kırılarak idrar torbasına düşmesi sağlanır.
verilir ve şekersiz
gıdalar verilir.
2-Nefrit(Böbrek İltihabı):
Mikroplar, zehirlenmeler, böbrek taşı gibi nedenlerden nefronların iltihaplanmasıdır.
İlaç tedavisi ile tedavi edilebilir. Tedavi edilmediği takdirde böbrek
yetmezliğine neden olur.
3 Üremi :
Böbrekte
meydana gelen bir problemden dolayı kanda bulunan ürenin süzülememesi sonucu,
kanda üre miktarının artmasıdır. Zehirlenmeye benzer etkiler görülebilir.
4-Sarılık :
Karaciğerde
meydana gelen fonksiyon bozukluğundan
ortaya çıkar. İdrarda safra boyalarının görülmesi ile teşhis edilir.
6 Böbrek Yetmezliği :
Böbreğin
normal işlevini yerine getirememesidir. Böbrek yetmezliği erken dönemde fark
edilirse ilaçla ve diyetle tedavisi mümkündür. Ancak böbrekler işlevlerini
tamamen veya büyük ölçüde yapamıyor ise ilaç ve diyet tedavisi mümkün olmamaktadır.
Bu durumda diyaliz veya böbrek nakli gerekmektedir.
**Diyaliz :
Kanda bulunan zararlı maddeler böbreklerle vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Böbreklerin
olmaması veya çalışmaması durumunda diyaliz aletleri görev yapar.
**Atardamardan
alınan bir hortum ilk önce pompaya gelir. Bu pompa kanı diyaliz aletine
pompalar. Diyaliz sıvısı oksijence zengin ve tuz yoğunluğu yönünden kan
plazmasına eşittir. Kan, diyaliz sıvısı içerisinde bulunan diyaliz tüplerinden
geçirilir. Kandaki üre gibi artık maddeler diyaliz sıvısına geçerken,
alyuvarlar ve proteinler diyaliz tüplerinde kalır. Bu sayede kandaki atık maddeler
diyaliz sıvısında kalır ve kan geri dönecek hale gelir. Temizlenmiş kan bir toplar damardan vücuda
geri verilir. Diyaliz sıvısı daima yenilenir ve vücut sıcaklığına eşdeğer
sıcaklıkta tutulur. Aksi halde hasta çok fazla ısı kaybeder. Tam bir diyaliz
işlemi 6 saat sürer ve diyaliz sıvısı 20 defa değiştirilir. Bu işlem haftada
2-3 kez uygulanır.
cok begendim
YanıtlaSil